Uluslararası Finansal Küreselleşme
Son yirmi yılda, finansal ekonomiler dünya çapında giderek daha fazla birbirine bağlı hale geldi. Küreselleşmenin etkisi ekonominin her alanında hissedildi. Finansal küreselleşme, ulusal ekonomilere ve hem yatırımcılara hem de varlık yaratıcılarına önemli faydalar sağladı. Bununla birlikte, finansal piyasalarda da kırıcı bir etkiye sahiptir.
Finansal Küreselleşmenin İtici Güçleri
Finansal küreselleşmeden bahsettiğimizde, dikkate alınması gereken dört ana faktör vardır. Onlar -
Advancement in information and communication technologies - Teknolojik gelişmeler, piyasa oyuncularını ve hükümetleri finansal riskleri yönetmek için gereken bilgileri toplamada çok daha verimli hale getirdi.
Globalization of national economies- Ekonomik küreselleşme, çeşitli coğrafi konumlara dağılmış üretim, tüketim ve yatırımlar yapmıştır. Uluslararası ticaretin önündeki engeller azaltıldıkça, uluslararası mal ve hizmet akışları önemli ölçüde artmıştır.
Liberalization of national financial and capital markets- BT'de liberalleşme ve hızlı gelişmeler ve ulusal ekonomilerin küreselleşmesi, oldukça yaygın finansal yeniliklerle sonuçlandı. Uluslararası sermaye hareketlerinin büyümesini artırdı.
Competition among intermediary services providers- Teknolojik gelişmeler ve finansal serbestleşme nedeniyle rekabet çok sayıda artmıştır. Kurumsal yatırımcılar da dahil olmak üzere yeni bir banka dışı finansal varlık sınıfı ortaya çıktı.
Sermaye Piyasalarındaki Değişiklikler
Finansal küreselleşmenin itici güçleri, ulusal ve uluslararası sermaye piyasalarının yapısında dört önemli değişikliğe yol açtı.
Birincisi, bankacılık sistemleri bir süreç içindedir. disintermediation. Finansal aracılık, banka kredileri ve mevduatlar yoluyla değil, ticarete konu menkul kıymetler aracılığıyla gerçekleşiyor.
İkinci olarak, sınır ötesi finansman artmıştır. Yatırımcılar artık portföylerini uluslararası ölçekte çeşitlendirerek getirilerini artırmaya çalışıyorlar. Artık dünyanın dört bir yanından en iyi yatırım fırsatlarını arıyorlar.
Üçüncüsü, bankacılık dışı finansal kuruluşlar, ulusal ve uluslararası piyasalarda bankalarla rekabet ederek finansal araçların fiyatlarını düşürmektedir. Ölçek ekonomilerinden yararlanıyorlar.
Dördüncüsü, bankalar geleneksel işlerinin ötesinde bir pazara erişmişlerdir. Bankaların gelir kaynaklarını ve risklerini çeşitlendirmelerini sağlamıştır.
Finansal Küreselleşmenin Yararları ve Riskleri
Finansal Küreselleşmenin en önemli faydalarından biri, bir "kredi sıkışıklığı" riskinin son derece düşük seviyelere indirilmiş olmasıdır. Bankalar baskı altındayken artık uluslararası sermaye piyasalarından para toplayabilirler.
Diğer bir yararı da, daha fazla seçenekle, borçluların ve yatırımcıların finansmanı için daha iyi fiyat almalarıdır. Kurumlar yatırımları daha ucuza finanse edebilir.
Dezavantajı, piyasaların şu anda aşırı derecede dalgalı olmasıdır ve bu, finansal istikrar için bir tehdit olabilir. Finansal küreselleşme, uluslararası sermaye piyasalarındaki risk dengesini değiştirdi.
Finansal küreselleşme ile birlikte, yükselen piyasalardaki kredibilitesi yüksek bankalar ve işletmeler artık borçlanma maliyetlerini düşürebilirler. Ancak, zayıf veya kötü yönetilen bankaların olduğu gelişmekte olan piyasalar risk altındadır.
Finansal İstikrarı Korumak
1990'ların krizleri, ihtiyatlı bir devlet borç yönetimi, etkin sermaye hesabı liberalizasyonu ve yerel finansal sistemlerin yönetiminin önemini göstermiştir.
Özel finans kuruluşları ve piyasa oyuncuları artık işlerini iyi yöneterek ve gereksiz risk almaktan kaçınarak finansal istikrara katkıda bulunabilirler.
Finansal istikrar küresel bir kamu malı olduğu için, hükümetler ve düzenleyiciler de bunda önemli bir rol oynarlar. Bu rolün kapsamı giderek uluslararası hale geliyor.
IMF aynı zamanda önemli bir rol oyuncusudur. Uluslararası finansal istikrarı yönetme yeteneğini artırmaya yönelik küresel gözetim girişimleri de yolunda gitmelidir.