İçgüdüsel ve Proaktif Güven
Bu bölümde, içgüdüsel güven ve proaktif güven kavramlarını inceleyeceğiz. İçgüdülerimize göre, başkalarına güvenmeyi zor buluyoruz. Bazen ortaklarımıza inanmama eğilimindeyiz. İş hayatında, paranın nerede harcandığını ve iş ortağımızın bizi aldatıp hile yapmadığını belirlemek için her zaman bilançoyu ve hesap kayıtlarını takip ederiz. Ancak, bu tür bir güven yaşamsaldır ve hayatta kalmak için gereklidir. Etrafımızda olup biten her şeyi takip etmezsek, aldatılma ihtimalimiz yüksektir. Ancak, başkalarına güvenmemek için sınırın ötesine geçilmemelidir.
İnsan İçgüdüsü ile İlgili Sorun
Deneyler, insan içgüdümüzün birçok kez başkalarına güvenmemizi engellediğini gösteriyor. Çevremizdeki diğer insanlardan şüphelenme eğilimindeyiz. Bununla birlikte, bunda bir bükülme var.The more we trust the other people, the more trustworthy they become. Görünür bir şekilde bir kişiye güven duyduğumuzda, diğer kişinin bu güvene karşılık vermeye mecbur olduğu tespit edilmiştir. Bu fenomenin biyolojik bir nedeni de var. Birine güvendiğimizde, adında bir hormonoxytocinyayınlandı. Bu hormon diğer kişide de salındığında, onun da karşılıklı güven duymasına yol açar.
Güvensizliğe Bağlı
Başkalarına proaktif olarak güven gösterirsek, bu iki taraf arasında bağ kurulmasına yol açar. Dahası, bu bir kültür veya karşılıklı güven ortamı oluşturur. Bu nedenle, başkalarına proaktif olarak güvenmek iyi bir fikirdir. Bununla birlikte, insanlar başkalarına güvenmemeye bağlıdır. Yabancılar, özellikle bir ülkenin kırsal kesimlerinde, her zaman şüpheyle bakılır. Başkalarına güvenmek, bizi aldatılmaya karşı savunmasız olduğumuz tehlikeli bir duruma sokar. Hemen güvenilebilecek birini elde etmek şanslı bir olay olarak adlandırılır.
Başkalarına Güvenmek Gerekir
İnsanlara belirli bir zaman sınırının ötesinde güvenmemek mutluluğumuz için tehlikelidir. Başkalarının güvenilirliğini test etmek önemlidir ve diğer kişinin güvenilir olduğunu bulduğumuzda, kişiye proaktif olarak güvenmeye başlamalıyız. Bu, ona güvendiğimiz kişiyi gösterir ve bu, dostluğun bozulmaması için kişiye güvene karşılık vermesi için bir baskı oluşturur. Dolayısıyla, bizi sadece güvenilir kılmakla kalmaz, aynı zamanda diğer kişiden de güvenilirliği ortaya çıkarır.
Güvene sahip olmak, diğer insanla olan ilişkimizi güçlendirir ve bu da daha sağlıklı ilişkilere yol açar. Daha iyi ilişkiler sonucunda mutluluk seviyelerimiz de artar.
Proaktif Güvenin Faydaları
Son bölümde, güvenilir olmanın diğer insanları güvenilir kıldığını ve güvenimize karşılık verdiklerini inceledik. Dahası, insanların hayattaki yabancılara karşı içgüdüsel bir güvensizliği de vardır.
Başkalarına güvenmek, risk ve ödül arasında bir değiş tokuşu içerir. Farz edin ki, memleketine gidecek olan arkadaşınıza, 10 gün sonra memleketinden bir şey alması için bin dolar verdiniz. Şimdi, arkadaşınız anadilinden dönüp size makaleyi verirse veya asla geri dönüp paranızla kaçmazsa, şüpheli hissedebilirsiniz. Ancak, geri dönerse sabrınızın karşılığını alırsınız. Ama eğer herhangi bir şans eseri arkadaşınız size ihanet ederse, bu büyük bir risk olacaktır. Bu nedenle, başkalarına güvenmek her zaman risk ve ödül arasında bir değiş tokuşu içerir.
Ödülü almak, vücudunuzdaki oksitosin hormonunun salınmasına yardımcı olacak, bu da siz ve arkadaşınız arasında mutluluğa ve daha güçlü bağa yol açacaktır. Arkadaşınıza güvenmemek riskleri ortadan kaldırır, ancak ödülü de kaybedersiniz. Üstelik arkadaşınızla aranızdaki güven seviyesi çok gelişecektir.
Bu nedenle, proaktif güven göstermenin önemini anlamak ve proaktif güvenin faydalarını tecrübe etmek çok önemlidir.