Neden Matematiği Seviyorum

Matematik, hangi kuşaktan gelirse gelsin öğrencilerin sürekli olarak nefret ettiği bir derstir. Yine de saygı duyulmalı çünkü hep hor görülen taraf olmak zor.

Öğrencilerimin çoğunun matematikten ve matematik dersine girdiklerinde veya ödev yaptıklarında ifadelerinden nasıl nefret ettiğini yeterince gördüm. Ancak, matematiğin dünyayı kontrol etmede ve yönetmede ne kadar güçlü olduğunu anlamaları gerekir.

Matematik doğanın bir dilidir, ama kelimelerle konuşmaz; bunun yerine sayıları fısıldıyor. Üstelik sayılar, bilim adamı ve matematikçinin çoktan ağzından döküldüğü gibi, evrenin bir sırrını açığa çıkarıyor. Matematiğin yapamayacağı hiçbir şey yoktur, üstelik öngörüyü, kaderi anlatır, eleştirel ve mantıksal düşünmeyi öğretir.

Matematik sevgisi, mantıksal düşünmeyi kavrama ve daha iyi karar verme şansı yüksek olduğu için olmazsa olmazdır. Ayrıca matematik, insanların nasıl düşündüklerini ve ne kadar rasyonel olduklarını test etmenin bir yoludur.

Sadece bu da değil, matematik altın oranı tanıtarak doğanın güzelliğini tasarlar. Estetik olarak göze hoş gelen muhteşem organik ve doğal görünümlü kompozisyonlar sunar. Çoğu insan ondan nefret ettiğinde, güzellik elde eder. Bununla birlikte, altın oran sadece doğada değil, piramit, Da Vinci'nin Monalisa'sı, marka logosu, hatta insan yüzü gibi insan yapımı bir tasarımda da bulunur ve bu nedenle estetiğin üst düzeyini geçmek için altın oran kullanılır.

Bir doğa dili olarak matematik, insana yardımcı olur ve cevaplanmayanlara cevap verir. Bu nedenle öğrenciler birçok avantaj elde etmek için matematiği daha çok öğrenmek ve sevmek zorundayken, öğrenciler zor ve gelecek için önemsiz olduğunu düşündükleri için matematikten nefret ederken, bu evrendeki her sorunun tek çözümü matematiktir. Hayatta daha iyi bir karar verebilmemiz için her şey tahmin edilebilir ve hesaplanabilir.

Matematik eğlencelidir ve onu öğrenen kişiye bir problemi çözmüş gibi hissettirir ve olay kapandığında tarif edilemeyecek kadar tatmin edici bir duygu uyandırır. Bununla birlikte, matematik çalışırken büyüme zihniyetine ihtiyaç vardır çünkü sayıları hesaplamada başarısız olursak kolayca pes etmeyiz, bunun yerine onu çözmek için başka bir yol bulmaya çalışırız çünkü matematik her zaman bulmacayı çözmenin bir yolunu bulur.

Amaç, öğrencilerin onu sevmesi ve matematiğin ne kadar önemli olduğunun farkına varması için matematiği yeniden mükemmel hale getirmektir. Matematik sadece denklemleri çözmek ve testler için formülleri ezberlemekle ilgili değildir. Bu, evreni keşfetmek ve dünya anlayışımızı şekillendiren heyecan verici fikirleri keşfetmekle ilgili. Doğadaki kalıplardan evrenin iç işleyişine kadar matematik, evrenin gizemlerini çözen anahtardır. Öyleyse neden maceraya katılıp matematik dünyasında sizi bekleyen inanılmaz olasılıkları keşfetmiyorsunuz?