Bazı markaların size neden diğerlerinden daha fazla hitap ettiğini hiç merak ettiniz mi? Ürünleri ve hizmetleri benzer olsa bile neden bir şirkete diğerine güvenesiniz ki? Cevap, markalarında kullandıkları renklerde olabilir. Öyleyse, bir tasarımcı, bir renk tutkunu veya hatta neden bu rengin değil de bu rengin merak ettiğini merak eden bir meraklı olun, kemerinizi bağlayın ve rengin psikolojisini ve bunun algımızı ve karar vermemizi nasıl etkilediğini keşfedelim.

“Renklerin gücü ve enerjisi vardır” derler ki bu kesinlikle doğrudur. Renkler gerçekten ruh halimizi, duygularımızı ve davranışlarımızı da etkiler, ama soru şu ki, nasıl?

Renklerin, alışveriş yapanların satın alma kararlarının %85'ini etkilediğini biliyor muydunuz? Ve ürün incelemelerinin %60-90'ı aslında yalnızca renklere dayalıdır. Şok edici, doğru!

Basit bir örnek verelim: “McDonald's”, “KFC” ve “Coca-cola” gibi gıda markalarının neden yeşil veya mor yerine sarı ve kırmızı kullandığını kendinize hiç sordunuz mu? Ya da bankalar kimliklerinde ve dekorlarında cam göbeği, mavi, gri gibi renkleri kullanırken, “Twitter” veya “Facebook” gibi sosyal ağ uygulamaları da neden benzer renkler kullanıyor? Neden turuncu veya kırmızı değil? Garip görünüyor, değil mi? Apple, Nike ve Zara gibi şirketler neden siyah kullanıyor?

Bu soruları cevaplamadan önce, renk çarkına hızlıca bir göz atalım. Renk tekerleği, her biri belirli duyguları harekete geçiren üç ana kategoriye ayrılmıştır. Bu üç kategori şu şekildedir:

1. Sıcak renkler:

Renkler arasında kırmızı, sarı, turuncu ve pembe tonları bulunur. Bu renkler genellikle açık renkler olduğundan ve güneşin renkleri ile ilişkilendirildiğinden sıcaklık hissi verir. Ayrıca iyimserlik, coşku ve tutku duygusu verirler.

2. Soğuk renkler:

Renkler yeşil, mavi ve mor ve tonlarını içerir. Bu renkler doğada yaygın olarak bulunduğu ve ruh üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahip olduğu için soğuk kabul edilir. Böylece, rahatlamayı ve psikolojik rahatlık hissini teşvik ederler.

3. Nötr renkler:

Renkler beyaz, siyah ve grinin tonlarını içerir. Bu renkler genellikle sıcak veya soğuk renklerle karışır ancak aynı zamanda güçlü ve saf renkler olarak kabul edildikleri için kendi içlerinde karmaşık renklerdir.

İşte renk paleti, her rengin anlamı ayrı ayrı

Renklerin anlamlarını öğrendiğimize göre daha önce kendimize sorduğumuz soruları cevaplayalım.

Sokakta yürüdüğünüzü, karnınızın acıktığını ve yan yana iki burger restoranı bulduğunuzu hayal edin. Daha önce ikisini de denemediniz. Restoranlardan biri mor ve yeşil, diğeri ise sarı ve kırmızı dekora sahip. Hangisine girmeyi seçerdin? Sarı ve kırmızı dekora sahip restoranı seçtiyseniz neden seçtiniz? Belki de sarı ve kırmızı restoranın size diğerinden daha fazla keyif alabileceğiniz yemekler sunacağını hissettiniz.

Ancak renklerin kararlarımız üzerindeki etkisi sadece yiyecek seçimlerinin ötesine geçiyor. Diyelim ki bir bankaya girdiniz ve orada bir hesap açmak istediniz, ancak bankanın dekorunun ağırlıklı olarak sarı veya kırmızı olduğunu fark ettiniz. Bu durumda bankaya güvenip hesap açma sürecinden geçebilir misiniz yoksa ayrılıp başka bir banka mı arayabilirsiniz diye merak ediyor olabilirsiniz.

Son olarak, Apple, Nike ve Zara gibi şirketler, incelik ve lüks duygusu yarattığı için siyahı kullanıyor. Siyah genellikle üst düzey ürünlerle ilişkilendirilir, bu da onu seçkinlik ve prestij iletmek isteyen işletmeler için mükemmel bir renk yapar.

Renklerin kararlarımız üzerindeki önemli etkisinin ardındaki sebep, onlarla kurduğumuz psikolojik bağlara bağlanıyor. Renkler, algılarımızı ve karar verme süreçlerimizi etkileyen duygu, tutum ve davranışları çağrıştırabilir. Renklerin seçimine ve doğru kullanımına dikkat ederek, kişisel ve profesyonel yaşamlarımızda olumlu bir etki yaratmak için rengin gücünü kullanabiliriz.

Bu nedenle, bir dahaki sefere iki seçenek arasında bir seçimle karşılaştığınızda, söz konusu renkleri düşünmek için bir dakikanızı ayırın. Edindiğiniz fikirler ve bunların karar verme süreciniz üzerindeki etkisi sizi şaşırtabilir.

Okuduğunuz için teşekkürler,,